İMSAD: Yön bulmanın zor olabileceği bir süreçteyiz
Türkiye, yurt içi ve yurt dışından gelen yüksek talebi karşılayabilecek kapasiteye sahiptir.
Türkiye İMSAD, dünya ve Türkiye ekonomisinin değerlendirildiği toplantıda şube paydaşlarıyla bir araya geldi. Türkiye İMSAD Ekonomi Danışmanı Dr. Can Fuat Gürlesel, Avrupa ve ABD’de inşaat sektöründe daralma beklentisi olduğunu belirterek, Türkiye’nin inşaat malzemeleri ihracatının büyük bölümünün bu bölgeleri kapsadığına dikkat çekti.
Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) tarafından ilk kez düzenlenen “Sektörel Ekonomi Gündemi” toplantısı, Demirdöküm ve GF Hakan Plastik’in katkılarıyla online olarak gerçekleştirildi.
“Önümüzdeki dönemi belirsiz kılan birçok sebep var”
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan İMSAD Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, “Önümüzde büyük bir belirsizliğin olduğu, her iki taraftan da gelen etkilerle yönümüzü bulmakta zorlanabileceğimiz bir dönemdeyiz. Ülkemizde ve yurt dışında tahmin gücümüz zor, geçmişe bakarak tahmin yapma kabiliyetimiz daraldı” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bir sonraki dönemi bilinmez kılan birçok sebep var. Bu nedenlerle dünya ekonomisinin nasıl değişeceği ve politikalarının nereye evrileceği gibi faktörleri öngörmemiz gerekiyor. Öte yandan ülkemizdeki ekonomi politikalarının ve seçimlerin etkisinin önümüzdeki dönemde ekonomimizi ve şubemizi nasıl etkileyeceği son derece değerlidir. Tüm bu unsurları önceden sahip çıkabilir ve hazırlıklarımızı buna göre yapabilirsek hem bölümümüzün adına hem de ekonomimiz adına daha büyük katkılar sağlayacağımıza inancımız tamdır” dedi.
İhracat kaydı
İş makinaları sektörünün toplam üretim ve istihdam içindeki payı nedeniyle ülkemiz için stratejik değer taşıdığına işaret eden Tayfun Küçükoğlu, “Sektörümüz inşaat sektörünün sanayi tarafını temsil etmekte olup, taahhüt, mimarlık, gayrimenkul sektörlerinden ayrılmaktadır. ve teknik müşavirlik sektörlerinde ülkemizin dış ticaretine, istihdamına ve büyümesine katkı sağlamaktadır. Bu kapsamda 2022 yılında 33,74 milyar dolarlık ihracat rakamlarına baktığımızda tüm zamanların ihracat rekorunu kırdığımızı görüyoruz. Özellikle yılın ikinci yarısında yaşanan durgunluktaki dalgalanmalar ve piyasalardaki yavaşlamalar yıllık ihracatın 35 milyar doları geçmesine neden oldu. Ancak 12 ayın tamamına baktığımızda sektörümüz adına Türkiye İMSAD Dış Ticaret Endeksi’nin ölçülmeye başlandığı Ağustos 2013’ten bu yana ihracat rekoru kırıldı. Kapasite açısından Türk iş makinaları sektörü hem yurtiçi hem de yurtdışındaki yüksek talebi karşılayabilecek güce ve yenilikçi anlayışa sahiptir. Bu nedenle şubemizin önümüzdeki dönemde çok daha uygun noktalara geleceğinin altını çizmek isterim.”
“ABD ve Avrupa’da inşaat sektöründe daralma öngörülüyor”
Toplantıda dünya ekonomisine ilişkin öngörülerini dile getiren Türkiye İMSAD Ekonomi Danışmanı Dr. Can Fuat Gürlesel, “2023 yılına girerken dünya ekonomisinde yüksek enflasyon, sıkı para politikaları, sıkı para politikaları gibi konularla çalışmalar ön plana çıktı. yüksek yaşam maliyeti ve finansal istikrarsızlık. Bu çerçevede, yılın ilk 5 ayı sonunda küresel ölçekte uygulanan sıkı para politikalarının sonuç verdiğini, güç krizinin çözüldüğünü ve enflasyonun düşmeye başladığını gördük. Ancak bu olumlu gelişmelere rağmen 2023 yılının tamamında dünya genelinde ortalama altında ekonomik büyüme öngörülüyor. Özellikle ABD ve Avrupa’da inşaat sektörünün küçülmesi bekleniyor. Bu durumda konut kredisi faizlerindeki artışın ve konut yapı ruhsatı sayılarındaki düşüşün etkilerini görmekteyiz. Türkiye inşaat malzemeleri ihracatının büyük bir bölümünü oluşturan bu bölgelerde daralma beklentisi sektörümüzün ihracatında olumsuz bir durum oluşturmaktadır.
“Türkiye’nin ekonomik büyümesi yüzde 4 seviyesinde”
Dr. Can Fuat Gürlesel, Türkiye ekonomisinin geldiği noktaya ilişkin değerlendirmesini de aktararak, “Makroekonomik göstergeler, ülkemizde kontrollü para/kur politikalarının uygulandığını gösteriyor. Bunun sonucunda Türkiye’de dış ticaret açığı 120 milyar dolara, cari açık ise 55 milyar dolara yükseldi. Ancak söz konusu olumsuz tabloya rağmen ekonomik büyüme yüzde 4 seviyesinde kalıyor.